Ağır Yük
Gün içinde saklı bütün gerçek… Harama karşı silahlandı mı insan, helalin içinde yol bulup ilerlemeli. Gölgesi bile titretmeli haramın insan kalbini… Kalp korunmazsa harama yol alırsa göz, el ve kulak, sırt kocaman bir dünyayı yüklenmiştir üzerine ve kambur adımlarla tökezleyerek dağ zirvesine çıkmaya çalışır. Arada kalır insan, bir yanda dağ zirvelerinde hedef, güzellikler, bir yandan sırtında yüklenmiş olduğu günahları… Ayağı prangalı zavallı bir köle olmuştur o. Vakit akşam olmakta… Akşamın karanlığının çökmesi gibi günah kâbusu insanı çepeçevre sarıvermiştir. Korkmaktadır insan, karanlıkta kalmaktan. Boğulmaktan ve suni ışıklardan… Bir çıkış bir çare bir umut… Kirlenen kalp penceresinden cennet yamaçlarını seyretmek mümkün görünmemektedir.
İnsan umudun peşindedir. Gözyaşları küsmemişse ona, bazen gelirlerse ziyaretime ve Rahman affedeceğini de ilan etmişse, gönle aydınlık adına bir şimşek çakmıştır. Umut hala vardır, dağ zirvesine götüren yolda. Ve eller Rahman’a açılır, boyun görevini eğerek eda eder. Dizler titrer, kalp çarpar ve gözyaşları yanaktan hızla yol bulmuştur… 7 Şubat 2004