Kültür Krallığı Hindistan
Yabancı kokuların pek nadir olduğu bir ülkeden geliyorsanız havalimanına ayak bastığınız an alışkın olmadığınız kokular sizi karşılar. Bunun baharat kokusu olduğunu anlamakta geç kalmayacaksınız. Baharat kokusundan bir an ayrı kalmayacağınız, her anıyla farklı bir kültürde olduğunuzu hissedeceğiniz Hindistan’a hoşgeldiniz. Herkes tarafından bilinen Hindistan’ın baharat kokusu gerçeğini kenara bıraktıktan sonra bilinen başka bir gerçeklik olan sıcaklık.
Sıcaklık gün içinde ciddi anlamda yükselirken sabahın erken saatlerinde çok güzel bir serinlik sizi bekler.Bir kaç saat önce sıcaktan bunalırken bir anda üşüyebilirsiniz Hindistan da yağışlar beklenmedik anlarda ve çok şiddetli bir şekilde yağar. İlk günler sıcaklık ve baharat kokusu katlanılmaz gibi gözükse de şehrin olağan hareketliliği size bunları unutturur.
“İnanılmaz Hindistan”
Hindistan eyaletlere ayrılmış ve bu şekilde yönetilen bir ülkedir. Olağan bir durumdur ki her eyaletin de bir merkezi var. Biz Hindistan gezimize Himalayalara ve Nepale yakın bir eyalet olan Haryana eyaletinden, bu eyaletinde Chandigarh merkezinden başlıyoruz.
Bu bölge yağışların yoğunluğundan ve bölge insanının doğayı tamamen kendi haline bıraktığından dolayı çok fazla yeşil görüyoruz.Bu yeşilin güzelliğine ithafen çoğu yerde ” Yeşil Chandigarh, temiz Chandigarh” yazıyor. Doğa sadece yeşilini değil, mavisini de cömertçe insanlara sunmuştur. Bunun en güzel örneğini Dünyanın en önemli nehirlerinden biri olan Ganj Nehri’nde görüyoruz. Dini öneminin yanında eskiden beri süregelmiş olan bir inanç gereği nehir geçtiği bölgelere can vermiştir.
” Farklılık kelimesini yaşayacaksınız”
Ev düzenlerine baktığımızda ise farklı bir oda dizaynıyla karşılaşırsınız. Az ama çok renkli eşyaların olduğu, her evde istisnasız artık burası için lüksden ziyade ihtiyaç olan soğutucular bu kimi zaman tavan pervanesi,fan kimi zaman klima oluyor, lavaboda ise 3 muslukla karşılaşıyorsunuz, dümdüz ve sert bir yapıda olan yatak ve incecik döşeği size bir kez daha çok farklı bir kültürde olduğunuzu gösterir.
Biraz dolaşmaya çıktığınızda adres sisteminin çok farklı olduğunu görüyorsunuz. Burası mahalle olarak değil “sector”lere ayrılmış durumda 1’den başlayan sectorler düzenli bir şekilde ilerliyor. Ulaşım otobüslerle,taksi ve auto-rikşa denilen küçük araçlarla kimi zamanda bisikletlerle oluyor.
” Bir köşesinde kendimizi bulacağımız ülke”
Hindistan da genel olarak 3 tipik bölge şekli yer alıyor.Teknolojinin yeşili gölgede bıraktığı bölgeler(ör:Yeni Delhi, Mumbai),el değmemiş doğa(shimla,rishikesh,Haridwar), teknolojiyle yeşilin birleştiği bölgeler(chandigarh, serhend). Asfalt olan yollar geniş ve güzel olmasına rağmen,çoğunlukta olan toprak yollar bir o kadar dar ki karşıdan gelen aracın en ufak bir hatası büyük bir kazaya yol açabilir ama şoförler o kadar usta ki adeta frenin yerini unutmuşcasına ilerliyorlar.
Yol kenarlarında sizi sadece yeşillikler bekliyor. Burada tüm renkler önce yeşilmiş sanki sonra aralara renkler serpilmiş gibi, yeşilin tüm tonlarını görmek mümkün.Rakımın çok yüksek olduğu yerlere örneğin Himalayalar’ın eteklerinde olan Shimla’ya gittiğimizde,hava ciddi derecede soğuk oluyor. Bu tarz bölgelerde okullar yazın açılıp kışın kapatılıyormuş. Yüksek yerler bizde ki gibi yayla görevi görüyorlar. Sıcak havalara karşın buralar iyi ki var dedirtiyor.
“Hayatınıza dokunacak ülke”
Seninle iletişim kuramayacağını bilse bile yine de deneyen öz güvenli,bir şeyi yapmaları için sadece istemeleri yeten çalışkan,tam anlamıyla yokluğu yaşarken size en güzel sadaka olan gülümsemesini esirgemeyen yüreği güzel insanların olduğu bir ülkedir ki Hindistan, bu ülkeyi görmeden bir şeylerin farkına varmak zor. Kültür krallığını en güzel ve en kısa zamanda görmeniz dileğiyle…